Sayfalar

25 Haziran 2011 Cumartesi

KÜÇÜK ŞEYLER

Üstün DÖKMEN

Polyanacılık, yaşama devam edebilmek için, gerektiğinde sıkıntılarla baş edebilme sanatıdır.
Enstantane küçük bir andır, ama o anı yakaladığınızda, o an ömür boyu karşınızdadır.
Tehlikeler karşısında önlem almak gerektiğinde, bazen negatif düşünmek gerekebilir. Fakat negatif düşünceyi bir alışkanlık haline getirmek, bizi tehlikelerden korumak yerine tehlikeye atar.
Ekmeğe gösterdiğimiz saygıyı birbirimize göstersek ne güzel olurdu.
İki seçenekten birisini seçmeye zorlamak, yaratıcılık değildir. Üçüncü seçeneği oluşturmak ise yaratıcılıktır. ‘ya ben ya işin gibi’
Eğer çocuğunuz size yalan söylemişse bu yalanda sizin de payınız vardır.
Ya hep ya hiç, diğer bir ifadeyle yüz – sıfır, insan ilişkilerini zedeleyen gelişmeyi engelleyen önemli bir ikilemdir.
Hatamız olunca birbirimizi eleştirelim ama olumlu davranışlarımızı da vurgulayalım, övelim.
Eğer sürekli gelişiyorsak, bir önce yaptığımızın kusursuz olması mümkün değildir.
Benim ülkem ne zaman ki resim, müzik, beden eğitimi öğretmenlerinin kapısında kuyruk olacak, biz o zaman resimde, müzikte ve sporda ve bunların etkisiyle bilimde daha başarılı olacağız.
Kayınvalidemizin birtakım eksileri bulunabilir, ama en az iki de artısı vardır, eşinizi doğurmuştur ve çocuklarınızın ninesidir.
Övgüde, iltifatta mehter adımı gidiyoruz da olumsuzu söylemekte dörtnalayız.
Yakınlarımıza kızmayı doğal, onları dinlemeyi, onlara güzel şeyler söylemeyi gereksiz buluyoruz.
Ceza doğaya, insanın doğasına uygun değildir. Plastiği hazmedemeyen doğa gibi, insan da cezayı kolay kolay hazmedemiyor. Oysa yaptırımlar doğaldır, sindirilebilir.
Güçlünün zayıfı ezmesi doğada doğaldır. Ancak bu durum insanlar arasında doğal değildir, ahlak dışıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder